Depresyon, sürekli üzüntü ve ilgi kaybına neden olan bir duygu durum bozukluğudur. Depresyon ayrıca majör depresyon veya klinik depresyon olarak da bilinir.
Bu durumdan muzdarip insanların duyguları, düşünceleri ve davranışları etkilenebilir, bu da çeşitli duygusal veya fiziksel sorunlara yol açabilir. Bazen hayatın yaşamaya değer olmadığını hissediyorum. Depresyon, kendini iyi hissetmemekten veya geçici olarak zayıf hissetmekten daha fazlasıdır. Depresyon da hızlı çözümü olan basit bir sorun değildir. Depresyon, tedavi gerektiren tedavi edilebilir bir tıbbi durumdur. Bu iyileşme süreci bazen uzun sürebilir.
Depresyonu olan çoğu insan, ilaçlarla, psikoterapiyle veya her ikisinin bir kombinasyonuyla devam eden tedaviyle iyileşebilir. Depresyon genellikle 20’li veya 30’lu yaşlarda başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Erkeklerden daha fazla kadına depresyon teşhisi konur. Bu nedenin tıbbi yardım arayan kadınlarda daha yaygın olduğu düşünülmektedir.
Depresyonun kesin nedeni bilinmemektedir. Örneğin pek çok ruhsal bozuklukta olduğu gibi, birkaç faktör rol oynayabilir.
Depresyonun genetik faktörlerden etkilendiği görülmektedir. Depresyon, aynı zamanda bu durumda olan akrabaları olan kişilerde daha yaygındır. Depresyona neden olan genleri belirlemek için araştırmalar devam etmektedir.
Depresyonu olan kişilerin beyinlerinde fiziksel değişiklikler olduğu görülmektedir. Bu değişikliklerin ne kadar önemli olduğu hala net değil, ancak araştırmacılar bunların depresyonun nedenini tam olarak belirlemeye yardımcı olabileceğine inanıyor.
Hormon dengesindeki değişiklikler depresyona neden olabilir. Hormon değişiklikleri hamilelik ile doğumdan sonraki haftalar veya aylarda, tiroid problemlerinde, menopoz döneminde veya bir dizi başka durumda ortaya çıkabilir.
Nörotransmitterler doğal olarak oluşan ve muhtemelen depresyonda rol oynayan beyin kimyasallarıdır. Son araştırmalar, bu nörotransmitterlerin işlevlerindeki değişikliklerin ve duygu durum stabilitesinin korunmasında rol oynayan nöro-devrelerle nasıl etkileştiklerinin depresyonu anlamakta ve tedavi edilmesinde önemli rol oynayabileceğini göstermektedir.
Bununla birlikte:
Aşırı kilolu veya obez olmak kalp hastalığına ve diyabete yol açabilir
Depresyonu önlemenin kesin bir yolu yoktur. Bununla birlikte, dayanıklılık oluşturmak, stresi yönetmek veya özgüveninizi artırmak için adımlar atmak önemlidir. Depresyonun kötüye gitmesini önlemenin en önemli adımlarından biri, sorunun en erken belirtileri görüldüğünde tedaviye başlamaktır.
Özellikle zor kriz zamanlarında, zor zamanlarımızda bize yardım etmeleri için akraba veya arkadaşlarımıza ulaşmamız gerekir. Son olarak, semptomların tekrarını önlemek için uzun süreli idame tedavisi düşünülmelidir. Depresyonsuz günler geçirmeniz dileklerimizle …